Childstories.org
  • 1
  • Çocuk
    peri masalı
  • 2
  • Okuma zamanına
    göre sıralandı
  • 3
  • Okumak için
    mükemmel
Mezardaki Oğlan
Grimm Märchen

Mezardaki Oğlan - Masal Grimm Kardeşler

Çocuklar için okuma zamanı: 9 dk

Bir zamanlar fakir bir çoban vardı. Anası babası ölmüştü; devlet onu doyurup yetiştirmesi için zengin bir çiftçinin yanına verdi. Ama adam da karısı da kötü kalpliydi. Onca zenginliğe karşın ikisi de çok cimriydi; başkalarına ekmeklerinden bir lokma bile vermiyorlardı. Zavallı oğlan ne yapsa onlara yaranamıyor ve yemek yerine dayak yiyordu. Bir gün bir tavuğu civcivleriyle beraber gütmesi istendi. Ama tavuk civcivleriyle birlikte çiti aşarak dışarı çıktı. Derken bir atmaca onu yakalayıp uçup gitti. Oğlan avazı çıktığı kadar „Hırsız, hırsız, hırsız var!“ diye bağırdı, ama ne fayda! Atmaca tavuğu geri getirmedi. Çiftçi şamatayı duyunca koşarak gelip baktı, tavuğu meydanda yoktu! Öfkesinden oğlana öyle bir dayak attı ki, zavallıcık birkaç gün kıpırdayamaz oldu. Artık civcivleri anaları olmadan gütmek zorunda kaldı ve çok zorlandı. Çünkü civcivlerin biri bir yana, biri öbür yana gidiyordu. Hepsini bir ipe bağlamanın akıllıca bir iş olacağını düşündü; böylece atmaca onları çalamayacaktı. Ama yanılmıştı. Bir gün dolaşmaktan ve açlıktan o kadar yorgun düştü ki, uyuyakaldı. Bu arada yırtıcı kuş gelip civcivlerden birini ve böylece ona bağlı olan diğerlerini alarak bir ağaca kondu ve onları birer birer yedi. Çiftçi eve dönüp de bu felaketi görünce kızgınlıktan küplere bindi. Oğlana öyle bir dayak attı ki, çocukcağız günlerce yataktan kalkamadı. Tekrar ayaklandığında çiftçi ona, „Senin kafan hiç çalışmıyor, seni artık bakıcı olarak kullanamam, hiç değilse ulaklık yap!“ dedi. Sonra onu bir sepet üzüm götürmek üzere yargıca yolladı ve yanına da bir mektup verdi. Yarı yoldayken oğlanın karnı acıktı ve de öylesine susadı ki, iki tane üzüm yedi. Daha sonra sepeti yargıca verdi, ama yargıç mektubu okuyup üzümleri saydıktan sonra oğlana, „İki tane üzüm eksik“ dedi. Oğlan yoldayken çok acıkıp susadığını, bu yüzden iki tane üzüm yediğini itiraf etti. Yargıç çiftçiye mektup yazarak yine bir o kadar üzüm göndermesini istedi. Bu üzümleri de yine bir mektupla beraber oğlan götürecekti. Yoldayken o kadar acıktı ve susadı ki, yine iki tane üzüm yedi. Ama daha önce kendisini ele vermesin diye mektubu sepetten çıkardı, bir taşın altına koyup sakladı! Yargıç yine eksik olan iki üzüm nedeniyle oğlanı sorguya çekti. „Ama bunu nasıl anladınız?“ diye sordu oğlan. „Mektup bunu bilemezdi ki, çünkü onu bir taşın altına saklamıştım.“

Yargıç onun bu saflığı karşısında güldü. Üzüm gönderen adama yazdığı mektupta, oğlana daha iyi bakmasını, onun yiyeceği ve içeceğinden kısmamasını ve ona neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretmesi konusunda onu uyardığını söyledi. Kötü kalpli adam, „Ben sana aradaki farkı göstereceğim! Ne kadar yersen o kadar çalışacaksın ve yanlış bir şey yaparsan da dayağı hak edeceksin“ dedi. Ve ertesi gün oğlana ağır bir iş verdi. Atlara yem olarak iki balya samanı ufak ufak kesecekti. „Bunları beş saat içinde hazırla. Ben döndüğümde hazır olmazsa öyle bir dayak yersin ki, bacakların tutmaz olur!“ dedi. Çiftçi karısı, kâhyası ve hizmetçisiyle birlikte pazara indi ve oğlana yiyecek olarak bir dilim ekmekten başka bir şey bırakmadı. Oğlan hasır iskemlesine oturarak var gücüyle çalışmaya başladı. Terleyince ceketini çıkararak samanların üstüne attı. İşini zamanında bitirememek korkusuyla hiç durmadan saman kesti. Bu arada farkında olmadan kendi ceketini de kesti. Artık olan olmuştu, yapılacak bir şey yoktu. „Yandım!“ diye söylendi. „O kötü herif gelecek, ne yaptığımı görünce beni öldüresiye dövecek! Ben kendi kendimi öldüreyim daha iyi!“

Bir seferinde çiftçinin karısının, „Yatağın altında bir kâse dolusu zehir var“ dediğini işitmişti. Ama kadın bunu yiyeceklerin tadına gizli gizli bakanlar için mahsus söylemişti; aslında o kâsede bal vardı. Oğlan yatağın altına girerek kâseyi aldı ve balın tamamını yedi. „Ölümün acı bir şey olduğunu söyleyip dururlar, ama bu tatlıymış; hoşuma gitti! Boşuna değil, evin hanımı ikide bir ölsem daha iyi diye söyleniyor!“ diye mırıldandı. Sonra iskemlesine oturarak kendini ölmeye hazırladı. Ama vücudu zayıf düşeceği yerde daha da güçlendi. „Bu herhalde zehir değil. Ama bizim patron bir seferinde elbise dolabında bir şişe sinek zehiri olduğunu söylemişti. Beni öldürecek asıl zehir o olmalı“ diye söylendi. Ama şişedeki zehir değil Macar şarabıydı. Şişeyi alarak içindekini bir dikişte içiverdi. „Bu ölüm de tatlıymış!“ dedi. Ama şarap başına vurup da etkisini gösterince, artık sonunun geldiğine inandı. „Öleceğimi hissediyorum! Hemen gidip kilisenin mezarlığında kendime bir yer seçeyim!“ dedi. Sallana sallana kilisenin mezarlığına gitti ve kendine yeni açılmış bir mezar buldu. Bu arada iyice kafayı buldu. Yakında bir handa düğün şenliği vardı ve müzik sesi geliyordu. Önce kendini cennette sandı, sonra da bilincini kaybetti. Zavallı oğlan bir daha uyanmadı. Sıcak şarabın sebep olduğu yüksek ateş ve gecenin buz gibi soğuğu onun ölümüne neden olmuştu. Kendi kazdığı kuyuya kendi düşmüştü. Çiftçi oğlanın ölümünü haber alınca, kendisine dava açılmasından korktu; o kadar korktu ki, birden bayılarak yere düştü. Karısı ona yardım etmek için elindeki kızgın yağ tavasıyla yanına gitti. Ama tava alev aldı, alevler önce tavana sonra bütün eve sıçradı. Birkaç saat içinde ev yanarak kül oldu. Karı koca ömürlerinin geri kalanını vicdan azabı, fakirlik ve sefalet içinde geçirdi.

Başka bir kısa peri masalı okuyun (5 dakika)

LanguagesLearn languages. Double-tap on a word.Learn languages in context with Childstories.org and Deepl.com.

Arka plan

Yorumlar

Dilbilim

„Mezardaki Oğlan,“ Grimm Kardeşler tarafından derlenen bir masaldır ve temel olarak yoksulluk, açgözlülük ve naiflik temalarını işler. Masal, yetim bir çocuğun kötü kalpli ve cimri bir çiftçinin yanına verildiği hikaye ile başlar. Çiftçi ve karısı, çobanlık yapan çocuğa kötü davranmakta ve onu sürekli olarak cezalandırmaktadır. Çocuk, zorlayıcı durumlarla baş edemedikçe dayak yemekte ve bu zorlu yaşam koşulları altında safça çözümler üretmeye çalışmaktadır.

Masal ilerledikçe, çocuğun cimri çiftçinin verdiği görevlerde başarılı olamaması ve bu başarısızlıklar sonucunda içine düştüğü çaresizlik anlatılır. Çocuğun kendi hayatına son vermeye olan eğilimi masaldaki trajedi unsurunu artırırken, yanlış anlaşılmalar da mizahi bir ton katmaktadır. Son olarak, masal çiftçinin ve karısının ahlaki bir ders almasıyla sona erer; çocuk ölür, ancak bu durum çiftçinin işleri ve hayatı için de olumsuz sonuçlar doğurur. Evleri yanarak kül olur ve ömürlerinin geri kalanını vicdan azabı içinde geçirirler. Böylece, masal okuyucuya ahlaki bir ders vererek zenginliğin ve gücün kötüye kullanılmaması gerektiğini, aksi takdirde bunun kötü sonuçlar doğurabileceğini anlatmaktadır.

„Mezardaki Oğlan“ masalı, Grimm Kardeşler’in derlediği pek çok halk masalından biridir ve genellikle ahlaki dersler içerir. Bu masalın farklı yorumları, hikayenin ana temaları ve mesajları üzerinde yoğunlaşabilir.
Ahlak ve Adalet Üzerine Yorum: Hikaye, iyi niyetin ve saflığın genellikle kötü kalpli ve bencil bireyler tarafından suistimal edilebileceğini gösteriyor. Ancak sonunda, adaletin yerini bulması kaçınılmazdır. Çiftçinin ve karısının evlerinin yanması ve sefalet içinde kalmaları, masalsı bir adaletin tecellisidir.

Toplumsal Sınıf Eleştirisi: Masal, toplumsal sınıf farklılıklarını eleştirir. Fakir bir çocuğun, zengin bir çiftçinin yanında çalışması ve sürekli kötü muamele görmesi, sınıf farklılıklarının ve ekonomik eşitsizliğin altını çizer. Zenginliğin her zaman mutluluk ve adalet getirmediği, ahlaki yoksunlukla birleştiğinde adaletsizlik doğurabileceği vurgulanır.

Çocukluğun Masumiyeti ve Saflık: Oğlanın olaylara safça yaklaşımı, masumiyetinin altını çizer. Onun dürüstlüğü ve iyi niyetli bakış açısı, yetişkinlerin karmaşasına ve kötümserliğine tezat oluşturur. Bu masumiyet, bazen onun düşüşüne sebep olsa da aynı zamanda hikayenin trajedisini de derinleştirir.

Kader ve Kendi Kaderini Belirleme: Oğlanın kendi ölümünü hazırlaması, kişinin kaderini ne kadar kontrol edebileceği sorusunu gündeme getirir. Oğlan, kötü muameleye rağmen kendi çözümünü ararken, duyduğu bilgileri yanlış yorumlayarak kendini trajik bir sona sürükler. Bu durum, kaderin ve bireysel seçimlerin karmaşıklığını gösterir.

Empati ve İnsanlık Üzerine Bir Mesaj: Masal, okuyucuya empati kurmanın önemini hatırlatır. Çiftçi ve karısının oğlana karşı olan tavırları, onların insanlıktan ne kadar uzaklaştıklarını gösterir. Sonunda, empati eksikliğinin ve bencilliğin getirdiği trajik sonuçlar tüm toplum için ibret verici olur.

Bu yorumlar, masalın farklı dersler ve ahlaki sonuçlarla zenginleştirilebileceğini ve okuyucuların farklı perspektiflerle hikayeyi değerlendirebileceğini gösterir.

„Mezardaki Oğlan“ masalı, Grimm Kardeşler’in halk hikayelerini derlediği eserlerinden biridir. Bu masalı dilbilimsel olarak analiz ederken, dilin yapısal unsurlarına, anlatım tarzına ve kullanılan sembollere odaklanabiliriz.

Dil Yapısı ve Söz Dizimi: Masal, basit ve anlaşılır bir Türkçe ile anlatılmıştır. Cümle yapıları genellikle kısa ve doğrudandır, bu da hikayenin akışını kolay takip edilebilir kılar. Geçmiş zaman kipleri yoğunlukla kullanılır, bu da hikayeyi klasik bir masal havasına büründürür.

Karakterlerin Konuşma Tarzı: Diyaloglar doğrudandır ve karakterlerin ruh halini yansıtır. Çiftçinin kaba ve sert bir dil kullanması, onun kötü kalpli ve acımasız bir karakter olduğunu pekiştirir. Oğlanın konuşmalarında ise bir saflık ve samimiyet dikkat çeker, bu da onun masumiyetini vurgular.

Anlatım Biçimi: Anlatım, üçüncü tekil şahıs ağzından yapılır. Bu, masalcının olayları nesnel bir şekilde aktarmasını sağlar. Detaylı betimlemeler yerine olay odaklı bir anlatım tercih edilmiştir. Bu durum, masalın öğüt verici ve düşündürücü yönünü öne çıkarır.

Temalar ve Semboller

Kötülük ve Masumiyet: Çiftçi ve karısı, kötülüğün ve cimriliğin temsilcileridir. Hikaye boyunca oğlana kötü davranışları ahlaki bir ders verir niteliktedir. Oğlanın masumiyeti ve saflığı, masalın sonunda trajik bir şekilde sonuçlansa da, masalın ana temalarından biri olan „iyilik ve kötülüğün karşıtlığı“nı simgeler.

Adalet ve Kader: Masalın sonunda çiftçinin ve karısının kötü kaderleri, yaptıklarının bedelini ödemeleri şeklinde yorumlanabilir. Bu, masallarda sıkça bulunan „ilahi adalet“ kavramını temsil eder. Oğlanın safça ölümü ise toplumun adaletsizliğine ve bireysel trajedilere dikkat çeker.

Mekânlar: Mezarlık, ölüm ve kaçınılmaz kaderi simgeler. Oğlanın oraya gidip yer seçmesi, hem bir teslimiyeti hem de kendine biçilen kaderi kabullenişi temsil eder. Çiftçinin evi ve çevresi ise kötülük ve ihmalkarlığın odak noktasıdır. Evlerinin yanarak kül olması, bu kötülüklerin sonuçsuz kalmadığını gösterir.

Dilin Kullanımı ve Fonksiyonu

Öğreticilik: Masal, genç okurlara ahlaki dersler verme amacı taşır. Dürüst olmanın ve cimrilikten kaçınmanın önemini dolaylı yoldan aktarır. Dilin sade ve öğretici olması, mesajların net bir şekilde iletilmesine yardımcı olur.

Sosyal Eleştiri: Hikaye, fakirlik, haksızlık ve toplumsal eşitsizlikler gibi konulara da dolaylı yoldan değinir. Bu durum, dilin bir eleştiri aracı olarak kullanıldığını gösterir.

Sonuç olarak, „Mezardaki Oğlan“ masalı, dil yapısı ve anlatım biçimiyle dikkat çekerken, işlediği temalar ve sembollerle de derin bir sosyal ve ahlaki eleştiri sunar. Grimm Kardeşler’in bu masalı, dilin ve anlatımın güçlü birer araç olduğunu bir kez daha gösterir.


Bilimsel analiz için bilgiler

Gösterge
Değer
NumaraKHM 185
Aarne-Thompson-Uther EndeksiATU Typ 1408C
ÇevirilerDE, EN, ES, PT, IT, JA, NL, PL, RU, TR, ZH
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi40.1
Flesch-Reading-Ease Endeksi0
Flesch–Kincaid Grade-Level12
Gunning Fog Endeksi19
Coleman–Liau Endeksi12
SMOG Endeksi12
Otomatik Okunabilirlik Endeksi9.4
Karakter Sayısı5.269
Harf Sayısı4.335
Cümle Sayısı85
Kelime Sayısı776
Cümle Başına Ortalama Kelime9,13
6'dan fazla harf içeren kelimeler240
Uzun kelimelerin yüzdesi30.9%
Toplam Heceler1.843
Kelime Başına Ortalama Heceler2,38
Üç Heceli Kelimeler309
Üç Heceli Yüzde Kelimeler39.8%
Sorular, yorumlar veya deneyim raporları?

Gizlilik Politikasını.

En iyi Masalları

Telif hakkı © 2025 -   Hakkımızda | Veri koruması |Her hakkı saklıdır Tarafından desteklenmektedir childstories.org

Keine Internetverbindung


Sie sind nicht mit dem Internet verbunden. Bitte überprüfen Sie Ihre Netzwerkverbindung.


Versuchen Sie Folgendes:


  • 1. Prüfen Sie Ihr Netzwerkkabel, ihren Router oder Ihr Smartphone

  • 2. Aktivieren Sie ihre Mobile Daten -oder WLAN-Verbindung erneut

  • 3. Prüfen Sie das Signal an Ihrem Standort

  • 4. Führen Sie eine Netzwerkdiagnose durch