Childstories.org
  • 1
  • Çocuk
    peri masalı
  • 2
  • Okuma zamanına
    göre sıralandı
  • 3
  • Okumak için
    mükemmel
Üç Zanaatkâr Oğlan
Grimm Märchen

Üç Zanaatkâr Oğlan - Masal Grimm Kardeşler

Çocuklar için okuma zamanı: 8 dk

Dikkat: Bu korkunç bir hikaye.

Üç tane zanaatkâr oğlan vardı; yola çıktıklarında aralarında kararlaştırdılar. Hep bir arada olacaklar ve hep aynı şehirde iş bulup çalışacaklardı. Ama öyle bir gün geldi ki, artık ustalarının yanında iş bulamadılar; geçinecek paraları da yoktu.

İçlerinden biri, „Ne yapsak?“ dedi. „Burada daha fazla kalamayız, yine yola çıkalım. Varacağımız şehirde iş bulamazsak, hep kalabileceğimiz ve haberleşebileceğimiz bir hancıyla anlaşıp orada kalalım, sonra da yollarımızı ayıralım“ dedi. Öbür ikisi de bunu uygun buldu.

Ve yola çıktılar. Bir süre sonra karşılarına pahalı giysiler giyinmiş bir adam çıktı. Adam onlara kim olduklarını sordu.

„Bizler zanaatkârız, iş arıyoruz; şimdiye kadar hep beraber çalıştık. Ama iş bulamazsak ayrılacağız“ dediler.

„Buna gerek yok“ dedi adam, „Söylediklerimi yaparsanız paranız da olur, işiniz de. Siz de soylu ve zengin birer kişi olursunuz, altınızdan fayton eksik olmaz“ dedi.

Oğlanlardan biri, „Yaparız, dinimizden imanımızdan olmayalım da“ dedi.

„Hayır“ dedi adam. „Bununla işim olmaz benim.“

Ama birinci oğlan adamın ayaklarına baktı. Birinin insan ayağı, ötekinin at ayağı olduğunu görünce bu işe yanaşmadı.

Ancak Şeytan, „Merak etmeyin, sizlere bir şey yapacak değilim; ben başka birinin ruhunu alacağım“ dedi.

Oğlanlar kendilerinden emin oldukları için bu teklifi kabul ettiler ve Şeytan onlardan istediği şeyi açıkladı:

Oğlanlardan biri sorulan her soruya „Üçümüz de“ diye karşılık verecekti. İkincisi „Para uğruna“ diyecekti; üçüncüsü de „Doğrusu bu“ diye cevap verecekti. Ve aralarında kesinlikle konuşmayacaklardı. Bu yasağa uymazlarsa ellerindeki para o anda uçup gidecekti! Ama emre uydukları sürece ceplerinde para eksik olmayacaktı.

Başlangıçta cepleri o kadar çok parayla doldu ki, şehre inip bir hana girdiler.

Hancı onları karşılayarak ne yemek istediklerini sordu.

Birincisi „Üçümüz de“ dedi.

„Evet“ dedi lokantacı. „Ben de onu demek istedim.“

İkincisi „Para uğruna“ dedi.

„Elbette“ dedi lokantacı.

Üçüncüsü „Doğrusu bu“ diye cevap verdi.

„Elbette doğrusu bu“ dedi hancı.

Güzel yemek ve içki geldi; hizmette kusur yoktu.

Yemekten sonra sıra ödemeye geldi. Hancı onlara hesabı getirince, birinci oğlan „Üçümüz de“ dedi. İkincisi „Para uğruna“ diye karşılık verdi. Üçüncüsü de „Doğrusu bu“ diye cevap verdi.

„Elbette doğrusu bu“ dedi hancı. „Üçünüz de ödeyeceksiniz, yoksa bedava hiçbir şey vermem.“

Üçü de adamın istediğinden daha fazlasını verdiler.

Diğer müşteriler bunu görünce, „Bunlar kafayı yemiş“ dediler. Hancı „Evet öyle, pek basmıyor!“

Üç kafadar böylece bir süre bu handa kaldılar ve „Üçümüz de „Para uğruna“ ve „Doğrusu bu“ dışında hiç laf etmediler. Ama her şeyi görüyorlardı ve olan bitenlerin farkındaydılar.

Derken bir gün zengin bir tüccar çıkageldi; yanında bol parası vardı. Hancıya, „Şu paramı iyi bir yere sakla, baksana şurda deliler gibi eğlenen üç tane zanaatkârvar; onlar paramı çalabilir“ dedi.

Hancı istenileni yaptı. Adamın çantasını odaya taşırken ne kadar ağır çektiğini ve içinin altın dolu olduğunu fark etti.

Bunun üzerine üç zanaatkâra en alt katta yatacak bir yer ayarladı; tüccara da üst katta özel bir oda verdi.

Gece yarısı olunca hancı herkesin uyuduğunu sanarak karısının yanına vardı. İkisi birlikte tüccarı baltayla kafasına vurarak öldürdüler; bu cinayetten sonra da yatıp uyudular.

Ertesi sabah handa bir şamatadır başladı; tüccar yatağında ölü bulundu; kanlar içindeydi! Tüm müşteriler toplandı.

Hancı, „Bunu şu zanaatkârlar yaptı“ dedi.

Müşteriler de aynı fikirdeydi. „Başka kim olabilir ki?“ dediler.

Hancı onları çağırdı ve „Tüccarı siz mi öldürdünüz?“ diye sordu.

Birincisi „Üçümüz de“ diye karşılık verdi.

İkincisi „Para uğruna“ dedi.

Üçüncüsü „Doğrusu bu“ diye cevap verdi.

„Duydunuz mu? İtiraf ettiler“ diye haykırdı hancı.

Neyse, üçünü de tutukladılar; mahkemeye çıkacaklardı! işin şaka götürür yanı olmadığını anlayınca üçü de korktu. Ama o gece Şeytan çıkageldi: „Bir gün daha çenenizi tutun! Şansınızı yitirmeyin! Kılınıza bile dokunulmayacak! dedi.

Ertesi sabah üçü de hâkim huzuruna çıkarıldı.

Hâkim, „Katil siz misiniz?“ diye sordu.

„Üçümüz de!“

„Tüccarı niye öldürdünüz?“

„Para uğruna!“

„Vay namussuzlar“ dedi hâkim, „Günah işlemiş olmaktan korkmadınız mı?“

„Doğrusu bu!“

„Demek suçu üzerinize alıyorsunuz! Ve de inkâr etmiyorsunuz“ dedi hâkim, „Asın şunları!“

Bunun üzerine üç oğlanı da dışarı çıkardılar; hancı da seyirciler arasındaydı.

Cellat yamakları üç kafadarı zorla kurulmuş olan iskeleye çıkarırlarken cellat elindeki keskin kılıcıyla onları bekliyordu. Derken dört tane yağız atın çektiği bir fayton kaldırım taşlarından ateş çıkartarak gelip önlerinde durdu. Faytonun penceresinden biri beyaz bir mendille el salladı.

Cellat, „Af çıkmış“ dedi.

Aynı anda faytondan „Af! Af!“ sesleri duyuldu.

Ve faytondan, çok güzel giyinmiş bir soylu kılığında Şeytan çıktı:

„Siz üçünüz! Sizler suçsuzsunuz! Şimdi konuşabilirsiniz! Gördüklerinizi ve duyduklarınızı anlatın şimdi“ dedi.

En büyük oğlan, „Tüccarı biz öldürmedik, katil aranızda“ diyerek hancıyı gösterdi. „Gidin mahzene bakın, orada öldürdükleri daha pek çok kimse asılı“ dedi.

Hâkim cellat yamaklarını gönderdi, onlar da o ölüleri buldular ve hâkime gelip durumu anlattılar.

Hâkim hancıyı yakalatarak başını kestirdi.

Şeytan üç kafadara dönerek, „Benim elde etmek istediğim ruh hancının ruhuydu. Sizler artık özgürsünüz; ömür boyu yetecek kadar da paranız oldu“ dedi.

Başka bir kısa peri masalı okuyun (5 dakika)

LanguagesLearn languages. Double-tap on a word.Learn languages in context with Childstories.org and Deepl.com.

Arka plan

Yorumlar

Dilbilim

„Üç Zanaatkâr Oğlan“ Grimm Kardeşler’in sıradışı ve öğretici bir masalıdır. Hikaye, iş bulmakta zorluk çeken ve para kazanamayan üç genç zanaatkâr oğlanın yollarının Şeytan ile kesişmesini konu alır. Şeytan onlara, belirli kurallar dahilinde, para ve zenginlik vaatleriyle dolu bir anlaşma teklif eder. Bu anlaşmanın en temel kuralları, kendilerine yöneltilen soruları sadece belirlenmiş üç cümleyle yanıtlamak ve aralarında başka türlü iletişim kurmamaktır. Oğlanlar bu teklifi kabul eder ve kısa süreliğine para içinde yüzerler.

Ancak, hunharca öldürülen bir tüccarın cinayetinde suçlanıp hapse atılınca işler karışır. Fakat Şeytan’ın yardımıyla, gerçek katilin hancı olduğu ortaya çıkar ve gençler aklanır. Böylece masal, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine ve gerçek suçluların sonunda cezalandırılacağına dair güçlü bir mesaj verir. Ayrıca, anlaşma süresince susup doğru zamanı beklemenin erdemini de vurgular. Grimms’in diğer masalları gibi, bu hikaye de kurgu, mistisizm ve ahlaki dersleri bir araya getirerek dikkat çekici bir anlatı sunar.

„Üç Zanaatkâr Oğlan“ masalı, Grimm Kardeşler’in birçok masalı gibi, ahlaki bir ders içermektedir ve farklı şekillerde yorumlanabilir.
Açgözlülük ve Ahlak: Masal, açgözlülüğün ve ahlaki değerleri göz ardı etmenin tehlikelerini vurgular. Oğlanlar başlangıçta Şeytan’ın teklifini kabul ederek para kazanmayı tercih ederler, ancak bu onları neredeyse idama götüren bir yanlış anlaşılmaya sebep olur. Ancak masal sonunda, doğru olanın yapılması ve gerçeğin ortaya çıkması ile iyi olan kazanır.

İletişim ve Anlaşma: Üç zanaatkârın iletişimsizlik üzerine kurulan anlaşmaları başlarına dert açar. Bu durum, iletişimin ve doğru sözlerin önemini vurgular. Masal, iletişimsizliğin yanlış anlamalara yol açabileceği konusunda uyarıcı niteliktedir.

Şeytan’ın Teklifine Direniş: İlk başta, oğlanlardan biri Şeytan’nın teklifine ayaklarının farklı türde oluşunu fark ederek şüphe ile yaklaşır. Bu, şeytanın cazip tekliflerine karşı dikkat edilmesi gerektiği mesajını taşır. Kişinin sağlam bir karaktere ve ahlaki değerlere sahip olup, bu tür cazibelerin farkında olması gerektiğini gösterir.

Doğru Zaman ve Destek: Şeytan’ın tam zamanında gelip oğlanların hayatlarını kurtarması, hayatta bazen doğru zamanlamanın ve beklenmedik desteklerin ne kadar önemli olabileceğini gösterir.

Adaletin Yerini Bulması: Masalın sonunda adaletin yerini bulmasıyla, kötülüğün cezasız kalmayacağı mesajı verilir. Hancı, işlediği suçlardan dolayı cezalandırılırken, masumlar özgürlüklerine kavuşur. Bu da adaletin er ya da geç tecelli edeceğini anlatır.

Bu tür masallar, genellikle çocuklara ve yetişkinlere sosyal ve ahlaki dersler vermeyi amaçlar, dolayısıyla her okuyucu kendi değerlerine ve deneyimlerine göre farklı mesajlar çıkarabilir.

Grimm Kardeşler’in masalı „Üç Zanaatkâr Oğlan“, klasik bir masal yapısına sahip olup, çeşitli dilbilimsel ve anlatı unsurlarını içermektedir.
Bu masalı dilbilimsel açıdan inceleyelim:

Dil ve Üslup

Dil Yapısı: Masal, sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır, bu da onun farklı yaş gruplarına hitap etmesine olanak tanır. Masallarda genellikle hikâyenin akıcılığını bozmayan kısa ve öz cümleler kullanılır.

Diyalog Kullanımı: Masal, karakterlerin diyalogları üzerinden ilerler. Diyaloglar, karakterlerin özelliklerini ve olay örgüsünün gelişmesini sağlar. Örneğin, zanaatkâr oğlanların Şeytan ile olan konuşmaları, hikâyenin ana temasını ve çatışmasını ortaya koyar.

Üçlü Yapı: Masalda sıklıkla kullanılan „üç“ sayısı, masal türünün karakteristik bir özelliğidir. Üç kardeş, üç cevap ve üç kez tekrarlanan eylemler, hikâyeye ritmik bir yapı kazandırır.

Anlatı Unsurları

Olay Örgüsü: Masal, geleneksel bir ‚kahramanın yolculuğu‘ yapısına sahiptir. Başlangıçta işlerini kaybeden zanaatkârlar, macera ararken karşılarına Şeytan çıkar. Hikâye, zanaatkârların başlarına gelen olaylar ve bunları nasıl çözdükleri etrafında şekillenir.

Karakter Gelişimi: Karakterler, masal boyunca gelişim göstermezler. Bu durum, masalların çoğunda ortak görülen bir durumdur. Karakterler genellikle belli bir özelliği ya da durumu temsil ederler. Örneğin, zanaatkâr oğlanlar, saflığı ve iyi niyeti temsil ederken, hancı açgözlülüğü ve kötülüğü simgeler.

Temalar: Masal, iyi ile kötü arasındaki mücadeleyi işler. Masalda Şeytan’ın görünmesi, ahlaki bir çatışmayı ve bu çatışmanın çözümünü simgeler. Masalın sonunda adaletin sağlanması, doğru olanın kazanacağı mesajını taşır.

Sürpriz Unsuru: Şeytan’ın sonunda oğlanlara yardım etmesi, masaldaki sürpriz unsurlardan biridir. Masaldaki bu gibi sürpriz unsurlar, okuyucunun ilgisini artırmayı ve hikâyeye dinamizm katmayı amaçlar.

Anlam ve Pragmatik: Anlatıda, kelimeler ve cümleler, dönemin toplumsal ve kültürel yapısını yansıtır. Pragmatik açıdan, masaldaki karakterlerin konuşma tarzları, sosyal rollerini ve statülerini ifade eder.

Sözdizimi: Masalda kullanılan basit cümle yapıları, anlatının kolay anlaşılmasını sağlar. Bu, masal türünün evrensel ve çocuklara yönelik özelliklerinden biridir.

Sonuç olarak, „Üç Zanaatkâr Oğlan“ masalı, dilbilimsel açıdan zengin öğeler içeren, iyi ile kötünün mücadelesini anlatan ders verici bir hikâyedir. Masalların genel özelliklerini taşıyan bu hikâye, okuyuculara hem eğlenceli hem de düşündürücü bir deneyim sunar.


Bilimsel analiz için bilgiler

Gösterge
Değer
NumaraKHM 120
Aarne-Thompson-Uther EndeksiATU Typ 360
ÇevirilerDE, EN, ES, PT, IT, JA, NL, PL, RU, TR, VI, ZH
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi42.9
Flesch-Reading-Ease Endeksi0
Flesch–Kincaid Grade-Level12
Gunning Fog Endeksi18.8
Coleman–Liau Endeksi12
SMOG Endeksi12
Otomatik Okunabilirlik Endeksi9.4
Karakter Sayısı5.397
Harf Sayısı4.333
Cümle Sayısı103
Kelime Sayısı750
Cümle Başına Ortalama Kelime7,28
6'dan fazla harf içeren kelimeler267
Uzun kelimelerin yüzdesi35.6%
Toplam Heceler1.847
Kelime Başına Ortalama Heceler2,46
Üç Heceli Kelimeler311
Üç Heceli Yüzde Kelimeler41.5%
Sorular, yorumlar veya deneyim raporları?

Gizlilik Politikasını.

En iyi Masalları

Telif hakkı © 2025 -   Hakkımızda | Veri koruması |Her hakkı saklıdır Tarafından desteklenmektedir childstories.org

Keine Internetverbindung


Sie sind nicht mit dem Internet verbunden. Bitte überprüfen Sie Ihre Netzwerkverbindung.


Versuchen Sie Folgendes:


  • 1. Prüfen Sie Ihr Netzwerkkabel, ihren Router oder Ihr Smartphone

  • 2. Aktivieren Sie ihre Mobile Daten -oder WLAN-Verbindung erneut

  • 3. Prüfen Sie das Signal an Ihrem Standort

  • 4. Führen Sie eine Netzwerkdiagnose durch