Childstories.org
  • 1
  • Çocuk
    peri masalı
  • 2
  • Okuma zamanına
    göre sıralandı
  • 3
  • Okumak için
    mükemmel
Azrail
Grimm Märchen

Azrail - Masal Grimm Kardeşler

Çocuklar için okuma zamanı: 8 dk

Fakir bir adamın on iki tane çocuğu vardı. Adamcağız onları doyurabilmek için gece gündüz çalışıyordu. On üçüncü çocuğu da dünyaya geldikten sonra ne yapacağını bilemedi. Şehre inerek karşısına ilk çıkacak adamdan vaftiz babası olmasını isteyecekti. Karşısına ilk çıkan Tanrı oldu. O, adamın niyetini bildiği için şöyle dedi: „Bana bak zavallı adam, sana acıdım. Senin çocuğunun vaftiz babalığını ben yapayım. Ona iyi bakarım ben.“

Adam „Sen kimsin?“ diye sordu. „Ben Yüce Tanrı’yım.“

„O zaman seni vaftiz babası yapmam, çünkü sen zenginleri besliyorsun, fakirleri açlığa terk ediyorsun“ dedi adam, ama aslında Tanrı’nm zenginliği ve fakirliği nasıl bir adaletle paylaştırdığından haberi yoktu. Neyse, adam oradan ayrıldı. Derken karşısına şeytan çıktı. „Başka yerde arayıp durma. Beni çocuğunun vaftiz babası yaparsan ona dünyanın altınını veririm, rahat eder“ dedi. Adam „Sen kimsin?“ diye sordu. „Ben şeytanım.“

„O zaman seni vaftiz babalığına almam. Çünkü sen insanları hep aldatıyor ve baştan çıkarıyorsun.“

Adam böyle diyerek yoluna devam etti. Derken bu kez ince bacaklı Azrail’le karşılaştı. Azrail ona, „Beni vaftiz babalığa al“ dedi. „Sen kimsin?“

„Ben Azrail’im; fakir zengin demeden herkesin canını alırım.“

„Doğru, sen hiç ayrım yapmadan, kim fakirmiş kim zenginmiş diye sorgulamadan herkesin canını alıyorsun. Onun için oğlumun vaftiz babası sen ol.“

„Ben senin çocuğunu zengin yapıp ünlü kılacağım; benim dostum olanın hiçbir eksiği kalmaz.“

„Gelecek pazar vaftiz ayini var, sen de vaktinde orada ol.“

Ve Azrail sözünde durarak vaktinde geldi ve çocuğun vaftiz babası oldu. Çocuk büyüdü ve bir gün vaftiz babası çıkagelerek onu yanına aldı. Bir ormana götürdü ve şifalı bir otu göstererek „İşte sana vaftiz babanın armağanı!“ dedi. „Seni ünlü bir doktor yapacağım. Ne zaman bir hastaya çağrılsan ben de beraber geleceğim. Hastanın başucunda durursam hiç çekinmeden o hastayı iyileştireceğini söyle ve ona şu şifalı ottan biraz ver ki, iyileşsin! Ama yatağın ayak ucunda durursam, anla ki o hasta benimdir, yani onun canını alacağım! Dünyada hiçbir doktor artık onu iyileştiremez. Sakın benim iznim olmadan o sebzeyi kullanmaya kalkışma haa, yoksa başın belaya girer!“

Çok geçmeden genç doktorun ünü bütün dünyaya yayıldı. Herkes onun hakkında „Hastaya bir bakıyor, iyileşip iyileşmeyeceğini hemen anlıyor“ diye konuşuyordu. Ve dünyanın her köşesinden ona hasta yağıyordu ya da onu hastaya çağırarak bol bol para veriyorlardı. Kısa zamanda zengin olup çıktı. Derken bir gün kral hastalandı ve onu çağırarak iyileşip iyileşmeyeceğini sordu. Doktor hastaya yaklaştığında baktı ki, Azrail yatağın ayakucunda duruyor. Yani yapılacak bir şey yok! „Azrail’i bir kere aidatsam kızmaz herhalde“ diye düşündü doktor. „Benim vaftiz babam olduğuna göre beni affeder. Bir deneyeyim bakalım.“

Hastayı kaldırarak başını ayak ucuna getirdi, böylelikle Azrail kendiliğinden hastanın başucunda durmuş olacaktı. Daha sonra hastaya sebze verdi ve adam iyileşiverdi. Ama Azrail doktorun yanına yaklaşarak surat astı ve onu parmağıyla tehdit etti. „Beni aldattın! Vaftiz baban olduğum için bu kez seni affediyorum, ama bir daha böyle bir şey yaparsan hiç dinlemem, yakana yapışırım ve senin canını alırım!“ dedi. Derken kralın kızı ağır bir hastalığa yakalanarak yatağa düştü. O, kralın dünyadaki tek çocuğuydu. Gece gündüz ağlamaktan kralın gözleri kör oldu. Kızını iyileştirecek kimseye onu eş olarak vereceğini ve de tacını onun ayaklarına sereceğini ilan etti. Doktor vaftiz babasının uyarılarını dinlemeliydi aslında. Ama hastanın yatağına yaklaştığında kralın kızının güzelliği ve onun eşi olma şansı tüm uyarıları unutmasına neden oldu. Azrail’in kızgın bakışlarını ve sıska elini havaya kaldırışını görmezlikten geldi. Sonra kızı kaldırarak başını ayakucuna getirdi. Sonra ona şifalı ottan verdi. Az sonra yanakları kızaran kız adeta yeniden canlandı. İkinci kez aldatıldığını gören Azrail uzun adımlarla doktora yaklaşarak ona, „Bu iş burada biter, şimdi sıra sana geldi“ diyerek buz gibi elleriyle onu öyle bir yakaladı ki, oğlan karşı gelemedi. Ve Azrail onu yeraltı cehennemine götürdü. Oğlan orada binlerce, ama binlerce mumun yanmakta olduğunu gördü. Mumların kimi çok büyük, kimi orta boylu, kimiyse çok küçüktü. Her an birkaçı sönüyor, sonra birkaçı yanıyordu; yani o alevcikler hep değişiyordu. „Görüyor musun?“ dedi Azrail, „Bunların hepsi insanların hayat ışığı! En büyük olanlar çocuklara, orta boydakiler evlilerle olgun yaştakilere, küçükler de yaşlılara ait. Ama çocuklarla gençlerin de mumları bazen küçük olabiliyor.“

„Benim mumumu göstersene!“ dedi doktor; oldukça büyük bir mum bekliyordu. Azrail ona neredeyse sönmekte olan bir mum göstererek „İşte bu seninki!“ dedi. Çok korkan doktor „Ama babacığım“ dedi, „Hatırım için bana yeni bir mum yak ki, kral olayım ve prensesle evleneyim!“

„Bunu yapamam“ diye cevap verdi Azrail. „Yeni mum dikmeden önce eskisinin sönmesi lazım.“

„Öyleyse eskisi sönerken sen de yeni bir mum dikip yakı- ver“ diye yalvardı doktor. Azrail onun isteğini yerine getirir gibi yaptı ve yepyeni uzun bir mum getirdi. Ama öcünü almak için onu bilerek yakmadı. Mum kendiliğinden düştü. Aynı anda da doktor yere kapaklandı, kendi kendine Azrail’in eline düşmüş oldu.

Başka bir kısa peri masalı okuyun (5 dakika)

LanguagesLearn languages. Double-tap on a word.Learn languages in context with Childstories.org and Deepl.com.

Arka plan

Yorumlar

Dilbilim

Grimm Kardeşler’in „Azrail“ masalı, tipik bir halk masalının ölüm, ahlak ve kader temalarını işleyen klasik bir örneğidir. Masalda fakir bir adamın on üçüncü çocuğunun vaftiz babası olarak Azrail’i seçmesi, hikayenin merkezinde yer alır. Tanrı ve şeytan gibi başka figürler arasından Azrail’i seçmesinin sebebi onun tarafsızlığı ve adaleti temsil etmesidir; zira Azrail zengin ya da fakir ayrımı gözetmeden herkesin canını alır.

Masalın diğer kısmında, Azrail’in verdiği özel yetenekle toplumda ünlenen ve zengin olan doktor çocuğun, vaftiz babasının uyarılarına rağmen kuralı ihlal ederek kendi sonunu hazırladığı anlatılır. Bu, insanoğlunun açgözlülüğü ve güç arzusu yüzünden yaptığı hataların bir alegorisi olarak görülebilir. Masal, dinleyicilere baştan çıkarıcılığın ve ahlaksızlıkların sonuçları olduğunu, kaderin ve ölümün ise kaçınılmaz olduğunu hatırlatır.

Azrail’in temsil ettiği ölüm ve hayat döngüsü, masaldaki mumlarla somutlaştırılır. İnsan yaşamının kırılganlığı ve zamanın akışı, her bir bireyin mumunun yanıp sönmesiyle sembolize edilir. Masalın sonunda, doktorun fırsatları yanlış kullanarak yaptığı seçimlerin trajik sonucu, masalın ana mesajını pekiştirir: Doğaya ve var olan düzenin kurallarına saygı gösterilmezse, bunun bedeli ağır olur.

Grimm Kardeşlerin „Azrail“ masalı, hayata ve ölüme dair derin temaları içeren bir öykü.

Bu masala dair farklı yorumlar yapılabilir

Adalet ve Eşitlik: Azrail’in yaptığı seçim, ölümün zengin ya da fakir diye ayrım yapmaması üzerine bir mesaj verir. Bu yaklaşım, hayatın sonunda herkesin eşit bir şekilde yargılanacağı düşüncesini yansıtır. Burada, ölümü temsil eden Azrail’in her cana eşit yaklaşması, evrensel adalet kavramını simgeler.

Ahiret Öğretisi: Masalda vaftiz babası olarak Azrail’in seçilmesi, yaşamın geçici ve ölümün kaçınılmaz olduğunu vurgular. Bu, insanların öbür dünya fikrine hazırlanması gerektiğini ya da yaşamın sonundaki hesap gününe dair bir hatırlatma olarak görülebilir.

Açgözlülük ve Sınır Tanımazlık: Doktorun, vaftiz babasının uyarılarına karşı gelerek Azrail’i iki defa kandırması, insanın açgözlülüğünü ve hırsını simgeler. Kralın kızıyla evlenmek ve daha fazla güç kazanmak için yaptığı etik dışı seçimler, sınır tanımazlık ve sonuçları üzerine bir uyarı niteliğindedir.

Kaderin Kaçınılmazlığı: Masal, kaderin kaçınılmaz ve değiştirilemez olduğunu vurgular. Doktor, vaftiz babası Azrail’i kandırmayı başarabilse de, sonunda kendi ömrünün sınırına geldiğinde kaçış olmayacağını öğrenir. Bu, hayatın doğal yolunun değiştirilemez olduğunu ve her yaşamın sonunda ölüme varacağını anlatır.

İnsan Doğasının Zayıflığı: Masal, insan doğasının saflığını ama aynı zamanda zayıflığını da ortaya koyar. Fakir adamın, sayısız alternatif arasında Azrail’i seçmesi, insanların bazen en mantıklı veya dürüst görünen seçimi yapma eğiliminde oldukları halde, sonuçların istenmeyen olabileceğini gösterir.

Genel olarak, bu masal, ölümün kaçınılmazlığını ve hayat boyunca yapılan seçimlerin önemini derinlemesine düşündüren bir öyküdür. Her bir yorum, masalın farklı bir yönünü aydınlatır ve okuyucuya ders niteliğindedir.

Grimm Kardeşler’in „Azrail“ masalının dilbilimsel analizi, metnin dil yapısı, kullanılan dil araçları ve anlatım tarzı üzerine odaklanır. Bu masal, kısa bir özetle insan hayatının geçiciliği ve kaderin kaçınılmazlığı üzerine güçlü bir mesaj verir.
Dil Tarzı ve Üslup: Masal, halk edebiyatı tarzında basit ve anlaşılır bir dille yazılmıştır. Anlatım genellikle yalındır ve doğrudan hikayeyi anlatmaya odaklanır. Diyaloglar, karakterlerin düşüncelerini ve özelliklerini yansıtır.

Karakterizasyon

Masalda üç ana karakter vardır: Fakir Adam, Azrail ve genç Doktor. Her karakter, dilin özelleşmiş kullanımıyla tanımlanır. Tanrı ve şeytan gibi soyut kavramlar, somut karakterler olarak ifşa edilir ve insanileştirilir.

Dil Özellikleri

Sözcük Seçimi: Masal, dini ve mitolojik kavramları tartışırken çeşitli metaforlar ve semboller kullanır. “Mum”, hayatın uzunluğunu ve kırılganlığını temsil eder.
Diyaloglar: Çok sayıda doğrudan konuşma içerir, bu da karakterlerin kişiliklerine ışık tutar ve okuyucuya karakterlerle doğrudan bağ kurma olanağı sağlar.
Tekrarlar ve Vurgular: Masal boyunca sık sık “Azrail” ve “mum” kelimeleri tekrar edilir; bu da ölüm temasını sürekli hatırlatır.

Tema ve Mesaj

Kader ve Kaçınılmazlık: Masal, kaderin kaçınılmazlığını ve ölümün adil olduğu fikrini vurgular. Azrail’in “fakir zengin demeden herkesin canını alırım” ifadesi, ölümün evrensel eşitliğini simgeler.
Etik ve Ahlaki Dersler: Genç doktorun vaftiz babası Azrail’in uyarılarına rağmen etik sınırları ihlal etmesi üzerine ders verir. Hikaye, hırs ve itaatkarlık arasındaki çatışmaları da işler.

Dil Yöntemleri

Söz Sanatları: Özellikle mecaz sanatları (örneğin, mum yaşamı temsil eder) yoğun bir şekilde kullanılır.
Geçişler: Anlatımda, masalın hızını ve akışını sürekli kılan keskin ve etkili geçişler bulunur.

Grimm Kardeşler, bu masal ile halk edebiyatının temel özelliklerini ve ahlaki ders veren hikaye yapısını başarılı bir şekilde birleştirir. Dilin basit ama etkili kullanımı, hikayenin evrensel temalarını anlaşılır hale getirir.


Bilimsel analiz için bilgiler

Gösterge
Değer
NumaraKHM 44
Aarne-Thompson-Uther EndeksiATU Typ 332
ÇevirilerDE, EN, DA, ES, FR, PT, IT, JA, NL, PL, RU, TR, VI, ZH
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi41.5
Flesch-Reading-Ease Endeksi0
Flesch–Kincaid Grade-Level12
Gunning Fog Endeksi18.8
Coleman–Liau Endeksi12
SMOG Endeksi12
Otomatik Okunabilirlik Endeksi9.6
Karakter Sayısı5.224
Harf Sayısı4.262
Cümle Sayısı87
Kelime Sayısı751
Cümle Başına Ortalama Kelime8,63
6'dan fazla harf içeren kelimeler247
Uzun kelimelerin yüzdesi32.9%
Toplam Heceler1.806
Kelime Başına Ortalama Heceler2,40
Üç Heceli Kelimeler294
Üç Heceli Yüzde Kelimeler39.1%
Sorular, yorumlar veya deneyim raporları?

Gizlilik Politikasını.

En iyi Masalları

Telif hakkı © 2025 -   Hakkımızda | Veri koruması |Her hakkı saklıdır Tarafından desteklenmektedir childstories.org

Keine Internetverbindung


Sie sind nicht mit dem Internet verbunden. Bitte überprüfen Sie Ihre Netzwerkverbindung.


Versuchen Sie Folgendes:


  • 1. Prüfen Sie Ihr Netzwerkkabel, ihren Router oder Ihr Smartphone

  • 2. Aktivieren Sie ihre Mobile Daten -oder WLAN-Verbindung erneut

  • 3. Prüfen Sie das Signal an Ihrem Standort

  • 4. Führen Sie eine Netzwerkdiagnose durch