Çocuklar için okuma zamanı: 5 dk
Bir terzi kalfasının iş aramak için dolaşmadığı yer kalmadı, yine de iş bulamadı. O kadar fakir düştü ki, yiyecek için meteliği dahi yoktu. Böyle dolaşırken bir gün bir Yahudiyle karşılaştı.
Tanrı bilir ya, bu adamda para çoktur diye düşünerek adama yaklaştı ve „Ya paranı ya canını!“ dedi.
Yahudi, „Canımı bağışla, param yok benim; sadece sekiz meteliğim var“ diye cevap verdi.
Terzi, „Sende para vardır, hadi sökül bakalım hepsini“ diyerek işi zorbalığa vurdurdu; adamı öldüresiye dövdü.
Artık ölmeye razı olan Yahudinin ağzından şu sözler döküldü: „Güneş her şeyi açıklayacak!“
Ve öldü.
Terzi kalfası hemen onun ceplerini karıştırarak para aradı, ama Yahudinin söylediği gibi sekiz metelikten başka bir şey bulamadı. Sonra cesedi bir çalılığın arkasına attı ve daha sonra kendi işine baktı.
Uzun süre yol aldıktan sonra bir şehre geldi; orada bir terzi ustasının yanına çırak olarak girdi. Daha sonra ustasının güzel kızına âşık oldu ve onunla evlenerek mutlu bir hayat sürdü.
Daha sonraları iki çocuğu oldu; kayınpederiyle kayınvalidesi öldü; evin idaresi genç çifte kaldı.
Bir sabah adam pencerenin önündeki masada otururken karısı ona kahvesini getirdi.
Adam tam fincan tabağına taşırarak kahveyi içmeye kalkışmıştı ki güneş üzerine vurdu ve ışınları duvara yansıyarak ileri geri oynaşan bir daire oluşturdu.
Terzi bunu görünce, „Evet, her şeyi açıklamak istiyor, ama yapamıyor işte“ dedi.
Karısı, „Sen ne söylüyorsun, kocacığım? Ne demek istiyorsun?“ diye sordu.
Adam cevap verdi. „Bunu sana söyleyemem.“
Karısı tatlı dil dökerek kimseye bir şey söylemeyeceğine söz vererek onu konuşturdu. Bunun üzerine kocası, yıllar önce nasıl parasız pulsuz yollara döküldüğünü ve nasıl bir Yahudiyi öldürdüğünü ve o Yahudinin, son anda nasıl „Güneş her şeyi açıklayacak“ dediğini anlattı.
İşte şimdi güneş açıklamak istemiş, ışınlarını duvara yansıtmış ve tavanda daireler çizmişti, ama yine de bir şey açıklayamamıştı!
Bunun üzerine adam karısına hiç kimseye bir şey söylememesini rica etti, aksi takdirde canından olacaktı! Kadın da söz verdi, ağzını açmaycaktı.
Ama adam yine işinin başına geçtiğinde dayanamadı, her şeyi gidip komşusuna anlattı ve kimseye bir şey söylememesini tembihledi.
Ne var ki, aradan üç gün geçtikten sonra bu sırrı şehirde bilmeyen kalmadı. Terzi mahkemeye çıkarıldı ve ölüm cezasına çarpıldı.
Yani güneş yine de her şeyi açıklamıştı!

Arka plan
Yorumlar
Dilbilim
„Sır Veren Güneş“, Grimm Kardeşler tarafından derlenen bir hikayedir. Hikaye, iş arayan fakir bir terzi kalfasının yanlış yollara sapması ve Yahudi bir adamı soymasını anlatır. Yahudi’nin ölüm döşeğinde söylediği „Güneş her şeyi açıklayacak“ sözleri, terzinin peşini bırakmaz. Yıllar sonra, terzi mutlu bir hayat sürerken, bu sır ortaya çıkar ve adalet yerini bulur. Hikaye, hataların er ya da geç ortaya çıkacağı ve adaletin en beklenmedik anlarda bile tecelli edebileceği temalarını işler. Özellikle sözlerin ve sırların hafife alınmaması gerektiğine dikkat çeker. Grimm Kardeşler’in pek çok masalı gibi, bu hikaye de ahlaki bir ders vermektedir.
„Sır Veren Güneş“ hikâyesi, Grimm Kardeşler’in daha az bilinen eserlerinden biridir ve suçluluk, vicdan azabı ve gerçeğin er ya da geç ortaya çıkma eğilimi gibi temaları işler.
İşte hikâyenin farklı yorumları
Kaderin Kaçınılmazlığı: Hikâye, yapılan bir yanlışın ya da suçun sonunda ortaya çıkmak zorunda olduğu fikrini işler. Terzi kalfası, işlediği cinayeti yıllarca saklamış olsa da, en sonunda doğal bir olay (güneşin yansıması) vasıtasıyla ifşa olur. Bu, evrensel adaletin ve kaderin kaçınılmaz olduğu düşüncesini vurgular.
Vicdan ve İçsel Savaş: Terzi kalfasının sırrını tutma çabası, vicdan azabını temsil eder. Hikâye boyunca, içsel huzursuzluk ve suçluluk duygusu, karakterin peşini bırakmaz. Sonunda, bu yükün ağırlığı altında ezilir ve sırrını paylaşır. Bu, vicdanın kişinin peşini bırakmayan bir gölge gibi sürekli var olduğuna dair bir metafor olarak görülebilir.
Gizliliğin Zorluğu: Hikâye, bir sırrı saklamanın ne kadar zor olduğunu gösterir. Başlangıçta sadece eşine açılan terzi kalfası, sırrın ağırlığı altında ezilir ve bu, sırrın hızla yayılmasına neden olur. Bu, toplumsal düzeyde sırların ne kadar tehlikeli olabileceğine dair bir uyarı niteliğindedir.
Adaletin Gecikmesi Ama Mutlaka Gerçekleşmesi: Güneş metaforu, hakikatin er ya da geç gün yüzüne çıkacağını simgeler. İlk bakışta terzi kalfası, cinayeti gizleyerek adaletten kaçmış gibi görünse de, sonunda gerçeğin ortaya çıkması ile adalet yerini bulur.
İnsan Doğasının Zaafları: Hikâye, insan doğasının açgözlülüğünü, korkusunu ve zaaflarını ele alır. Terzi kalfası, açgözlülük ve çaresizlik anında cinayet işler. Ancak, bu fiil uzun vadede onun yok oluşuna neden olur. Bu yorum, insan doğasındaki zaafların ve kısa vadeli kararların uzun vadede nelere yol açabileceğini gösterir.
Eşler Arasındaki Güven İlişkisi: Terzi kalfasının karısına sırını açması, eşler arasındaki güven ilişkisinin önemine vurgu yapar. Ancak, bir sırrın ifşa olması ile bu güvenin kötüye kullanılabileceği veya kazara ortaya çıkabileceğini de gösterir. Burada karısının güveni ihlal etmesi, hikâyenin trajik sonuna katkıda bulunur.
Her bir yorum, hikâyenin karmaşık yapısındaki çeşitli unsurları ön plana çıkararak okuyuculara farklı perspektifler sunar.
Grimm Kardeşler’in „Sır Veren Güneş“ masalı, dilbilimsel açıdan incelendiğinde birkaç önemli tema ve dil öğesi içerir.
Dil Öğeleri ve Anlatım
Diyaloglar: Masal, diyaloglar üzerinden ilerler, bu da karakterlerin doğrudan konuşmalarını okuyucuya sunar. Diyaloglar, hikayenin ilerlemesinde ve karakterlerin duygularını aktarmada önemli rol oynar.
Dil ve Üslup: Anlatım dili sade ve doğrudandır. Anlatıcı, olayları kısa ve net şekilde aktarır. Bu, masal dilinin genel özelliklerinden biridir; özellikle çocuklar için anlaşılır ve etkileyicidir.
Tema ve Alt Metin
Ahlaki Ders: Masal, ahlaki bir ders içerir. Terzi kalfasının işlediği suç nihayetinde açığa çıkar; bu da yapılan yanlışların gizli kalmayacağı mesajını verir. „Güneş her şeyi açıklayacak“ ifadesi, gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkacağına dair bir semboldür.
Gizlilik ve Söylenti: Masalda gizlilik ve bunu bozan dedikodu unsurları işlenir. Sır saklanamaz ve sonunda herkes tarafından bilinir hale gelir. Bu, sırların en yakınlarımıza bile söylenmemesi gerektiğine dair bir uyarıdır.
Karakter Analizi
Terzi Kalfası: Çaresizlik içinde suç işleyen fakat sonunda cezasını bulan ana karakterdir. Onun hikayesi, kötü eylemlerin sadece anlık kazanç sağladığını ve uzun vadede sonuçlarının ağır olabileceğini gösterir.
Yahudi: Masalda öldürülen karakterdir; onun son sözleri masalın ana temasını oluşturur. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğini simgeler.
Mekân ve Zaman: Masal, zaman ve mekân belirtmeden anlatılır, bu da hikayenin evrensel bir mesaj taşıdığını gösterir.
Sonuç olarak, „Sır Veren Güneş“ masalı, basit dili ve evrensel temalarıyla dikkat çeker; adalet ve gerçeğin ortaya çıkması gibi konuları işler. Bu, Grimm Kardeşler’in masallarının güçlü özelliklerinden biri olan ahlaki ders verme amacını taşır.
Bilimsel analiz için bilgiler
Gösterge | Değer |
---|---|
Numara | KHM 115 |
Aarne-Thompson-Uther Endeksi | ATU Typ 960 |
Çeviriler | EN, DA, ES, FR, PT, IT, JA, NL, PL, RU, TR, VI, ZH |
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi | 42.6 |
Flesch-Reading-Ease Endeksi | 0 |
Flesch–Kincaid Grade-Level | 12 |
Gunning Fog Endeksi | 19 |
Coleman–Liau Endeksi | 12 |
SMOG Endeksi | 12 |
Otomatik Okunabilirlik Endeksi | 10.5 |
Karakter Sayısı | 2.381 |
Harf Sayısı | 1.938 |
Cümle Sayısı | 31 |
Kelime Sayısı | 347 |
Cümle Başına Ortalama Kelime | 11,19 |
6'dan fazla harf içeren kelimeler | 109 |
Uzun kelimelerin yüzdesi | 31.4% |
Toplam Heceler | 826 |
Kelime Başına Ortalama Heceler | 2,38 |
Üç Heceli Kelimeler | 133 |
Üç Heceli Yüzde Kelimeler | 38.3% |